Millî Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi, kaleme aldığı yazısıyla görevine veda etti.

Bir yaz akşamında bayrağımızın tüm güzelliği ile meydanları süslediği Nur Camisi'nin o muhteşem silüeti ile tanıdım Kırıkkale'yi.  O zor gecede meydanlara ilk inen şehir olan Kırıkkale'nin yiğitleri yine meydanda bayrağına, vatanına sahip çıkmanın aşkıyla haykırıyorlardı. Öyle girdim bu şehre.

Bu buluşmadan yaklaşık bir buçuk yıl sonra "Silahın Şehrine Tüfekçi Müdür" manşetiyle bir kez daha selam verdim. Bu sefer kalmak üzere, bu sefer bu şehirli olmak, bu şehirde onmak, bu şehrin eğitim kaderinde yol almak, yol olmak üzere...

Keskin tabelasını gördüğümde içimde bir heyecan dalgası oluştu. Hacı Taşan'ın sazını söylettiği, Abdal kültürünün Bozlak ile can bulduğu, Kralların Ressamı Rahmi Pehlivanlı'nın fırçasını dans ettirdiği, tarihe dil olup kervanların yüküne Kızılırmak'ın üstünden yol veren Çeşnigir Köprüsü'nün beldesi Keskin...

İlerledikçe ova boyunca kendine yer bulan rafineri ışıkları; şehrin temelinde en büyük paya sahip, Anadolu'nun her bir tarafından rızkına koşan insanların sofralarına katık olan MKE Fabrikaları uzanıyordu.  İşte, dedim, silahın şehri... Anadolu'nun bağrında sırtını Dinek Dağı'na yaslamış, Cumhuriyetle doğan, güzel ülkemizin her beldesinden emanet canları bağrına basan, adı şehirle birlikte anılan Hüseyin Kâhya'nın beldesi, şehitler diyarı Kırıkkale.

Besmele ile girdim şehre. Takvim yaprakları baharı müjdeliyordu; 2018 23 Mart. Yeni bir başlangıç, yeni yol arkadaşları, yeni emanetler... İki evladıma elli bin can, elli bin evlat eklemenin belleri büken ağır yükü, ağır sorumluluğu... Sözlükte kıymetinin tarifi olmayan bir mesleğin erbabına liderlik yapacak olmanın hem gururu hem onuru hem de mesuliyeti omuzlarımda.

Bayrağı devraldım büyük bir onurla Rabbimin müsaade ettiği zamana kadar taşımak için. Ve zamanı geldiğinde yüz akı ile göğsümü gererek devredebilmenin duasıyla bir cuma günü, Nur Camisi'nin kanatları altında gözyaşlarıyla Rabbime niyaz ettim.

Bu güzel şehrin güzel evlatlarına, saat mefhumu gözetmeden, kimi zaman uykusuz gecelerin sabahında, kimi zaman en zor günlerin ferahlatıcı baharında, yol arkadaşlarımla birlikte hizmet etmenin onuruyla dört yıl geçti.

Mükâfatı Rabbime, takdiri bu beldenin güzel insanlarına havale ederek devraldığım bayrağı, bugün yine onurla devretmenin gururunu yaşıyorum.

Bu bayrağın, bu emanetin zirveye doğru taşınmasında emeği olan, yüreğini her daim ortaya koyan, hayatlarını evlatlarımız için bu yola adayan öğretmenlerime selam olsun.

Bizimle birlikte ağlayıp birlikte gülen, öğrencilerini evlat bilip bu yolda koşan yol arkadaşlarıma selam olsun.

Anadolu erenlerinden Hasan Dede'ye, şehrin mimarlarından Hüseyin Kâhya'ya, Türkmen Abdal Halk Ozanı Hacı Taşan'a, Kralların Ressamı Rahmi Pehlivanlı'ya, şehitler diyarının adları tarihe kazınmış şehitlerine, gazilerine selam olsun.

Bereket kaynağı Kızılırmak'a, başı göklerde Dinek Dağı'na, Çeşnigir'e, Keskin'e, Oba'ya, Yahşihan'a, Bahşılı'ya, Delice'ye, Sulakyurt'a, Balışeyh'e, Karakeçili'ye, Çelebi'ye selam olsun.

Memleketin her karış toprağını al kanıyla imzalamış şehitler diyarının mert insanlarına, silaha adını veren bu şehrin yiğit insanlarına selam olsun.

Tüfekçi, devir teslim töreninin ardından görevini Hayati Telefoncu'ya devrederek görevinden ayrıldı.